3 gündür gece 3te yatıp zabanan 7 de kalkmak bünyeyi çok yordu sacit.geberiyorum.hayır gidiyoruz,boyacı amca boya badana,millet temizlik derdinde,bi iş yaptığım da yok,öyle kös kös yoruluyorum yani.
yaptığım en yararlı-ya da tek yararlı- iş duvarları boyamaya yardım etmekti.düşündüm de,duvarları boyamak ciddi manada zevkli bi iş.özellikle o her yerinin boya olması durumu,mırmıra gidip sürmek filan,hoş yani.odan ne renk olsun gibi bi soru sordular bana.ben bunu yaklaşık 1 hafta filan düşündüm,2 renk olcak dedim yok yatağımın yanı koyu renk olcak dedim fotoğraf makinemi alınca hoş şeyler yakalayabilirim dedim-gelecek planı budur haydar evlilik hayali değil.- sonra o koyu renk mor mu olsun koyu yeşil mi olsun yok bordo mu olsun odaya hangisi uyar,lan benim odam mor uymaz ama bordo süper olur gibi en basiti 2 satır olan düşüncelerim 1 hafta sonunda karara bağlanmadı tabii.filli boya/marshall/dyo derken binbir tane boyacı gezdik,her biri bir broşürden elli bin broşür oldu elimde 500bin de renk.her broşürde gördüğüm açık koyu her renk kafamı karıştırırken,en son marshalldaydık sanırım ki evin tüm boyaları alınmış beni beklerken insanlar,ordaki adam,pardon,ikizler burcu musunuz dedi.? hönk yani.göbekli ellibin yaşındaki bi adamın burçlarla ilgili hafif gülerek böyle bi şey söylemesini zaten beklemiyodum bi de üstüne bunalmış olan anne ve mırmırı da tetikledi bu durum tabii.
yok her yeri gezdik beğenemedi.
yok sakın ikizler burcu çocuğunuz olmasın hep böyle 'bu'.(evet cümleye değil 'bu' demesine takılmıştım ben.)filan.
en son neyse boyalar seçildi,alındı,eve gelindi filan,gerzek ustaya dedim ben benim odamdan başla çok garip renk seçtim - boyayı alırken herif çok koyu tutması zor olur yok bu koyu renkler sorunlu işte istediğiniz gibi olmayabilir diye baya korkutmuştu- anasını satim kötü olursa sıçtım direk o kadar muallak renk hani.hayır yani benim odamdan başla ki,ben 2 3 gün gelmiyim,odamı göriyim sonra başım kıçım ağrıyo bahanesiyle evde duruyum temizlikten kaçıyım.yok! adam başladı alt kattan yavaaş yavaş.üste geçicek de görcem modundayım.sonuç da bu işte.boya 3 gün sürcekti,ve ben ilk 2 gün gittim,adam sona benim odayı bıraktı,yarın da gidicem seve seve.temizlik ellerimden öptü haliyle.
evi de bok götürüyo desem yeridir.her yer dolu dolu koli,dolaplar boş,bi bilgisayarım bi kolilerim derken günlerim geçiyo böyle.
şuan yüce popom bi kolinin üstünde oturmakta.o değil de,kolinin içinde de en önemli ders kitaplarından biri var,beele önemli bişeymişim hissi veriyo bana,deli miyim neyim.
bahçelide son 2 gece 1 günüm.çarş sabahı yokum filan.üzülmüyo sayılmam aslında ama en azından bana sakın arayıp hadi 2dakkada 7.caddeye gel euehueh filan demeyin deşerim.3 kişi yabtı,bende artık tepeden fotoğraf çeken emo tadı veriyo,yeter allasen.karmaya inancımı artırtı bu da iyice,az çektirmedim millete kızılay uzak lan gelemem bahçelide buluşalım diye,çarptı yine karmacım.
yeni bi arkadaş da nikan D5000 almış(evet benim istediğimden) aman allahım onlan fotolar çektirip koyuyo mu,beele her gördüğümde far görmüş tavşan gibi bakakalıyorum.neyse.
merak eden var mı bilmem, odamın rengi bu efenim.
2 renk var ivit.biri bu yeşil,diğeri sütlü kahve.
oda candır,oda önemlidir.
Ankaradan imge bildirdi,
iyi geceler efendim,
hepiniz mutlu uyuyun :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder