19 Şubat 2010 Cuma

pure night




konser haberini aldığımız günden itibaren beklediğimiz ayları geçtim,son gün gecesine geldiğimde beklemediğim ,heyecandan uyuyamamak en az olasılıklı durum olsa da başıma gelmişti ve gözlerimi kapadığımda kalbimin ritimsiz atışlarını duyar olmuştum..

Sakinin gittiğim milyarıncı konseri olsa da,uzun zamandır pek dinlemiyor olsam da,ve hatta artık grup elemanlarıyla irtibatımı simgeleyen urganı ince bir ip haline dönüştürmüş,rehberimdeki numaralarını 1 senedir çevirmiyor olsam da,son gece-her seferinde- heyecanını,beni uyutmamasını üstümden atamadım.




güne,mis güneş ışığıyla 1-0 önde başlamanın mutluluğu,saçma şeylere bile içten gülebilmem olarak yansımış heyecanımla,okula ders kaydı yapmaya gittik.kendime ayrı bi özen gösterdiğimi fark edenler,gülen gözlerimle de bunu pekiştirmiş olsalar ki,akşama sakin konseri olduğunu tahmin etmekte geç kalmadılar..

okuldan çıkıp,gezip dolaşıp,yağmurda kalıp saat saymalarım bittiğinde,if performance hall bahçesinde,7 aydır hasret kaldığım 1 karizmaya,1 sarılmaya,1 naber'e,1 gülen göze kavuşmak için yol gözler olmuştum.öyle ki gördüğüm her gölgeyi bu 4 eleman sanıp 'geldiler mi?! ' bakışları atmam da,bu yüzdendir vesselam.




bekleyişlerin sonuç verdiği an için cümleler bulamadım şuan..
az biraz muhabbet,

1 naber?



1 karizma :



1 sarılma:



1 de herzamanki gibi gözbebeğindeki yıldızı parlayan özdemirle ,




bir muhabbet,sonra soundcheck..

sonrası yemek,sonrası tıkış tıkış olmasını sağlayan istif insanlar,gelenlerin bizi direk bulabileceği yerlerimizde,en önde,Onur'un ellerinde Özdemir'in gözlerindeki melodiler..

boğazımın şuanki ağrısının sebebi olan güzel şarkıları,ruhumu dansa kaldıran melodileri,verdiği hazzı kelimelerle anlatamayacağıma inandığım sözleriyle canım sakin önümde duradursun,ben konser bitmesin derdinde 20 şarkıyla yetinemeyen Ankara'nın ilk sakinfanı sıfatıyla üzüleyim hep.

ve konser biter,'biricik'(evet o özdemir!) penasını bana uzatıp gider..
sonra ver elini disco müzikleri,harika geceye imza atan son saatler..
grup elemanlarının çıkası,öpmeler,koklamalar,fotoğraflar,iyi dilekler,'arayı bu kadr açmayın hemen geri gelin'ler..özde'yle ilk tanışma,Sinanla buluşma,en az sakin kadar önem taşıyan tatlılık abidesi Melih.




ki ben bu adamı çok severim ya,en çok'lar arasında onu da özlerim ya,kalsalardı keşke.

her konser sonunda 'yine bitti'hislerinden nefret ediyorum..neden hemen,neden bu kadar çabuk.?ne özel,ne bambaşka.

şimdi işin yoksa bekle 5 ay daha :)
kulağımda güzel sesler var,duyabiliyor musun ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder