14 Kasım 2010 Pazar

ben misal.

mimlerden çok hoşlanıyorum.
bu yüzdendir ki,mergiz beni mimlediğinde mutlu oldum böyle,teşekkür ettim burdan bi de.
bu mimleme bana hep psikologların yaptığı kişisel testler gibi geliyo.500soru da cevaplasam o arada,bıkılmayacağım cinsten,belki ondan bu sevmem.

ikizler burcuyum.en boktan ama en güzel özelliğim de bu bence.burçlara inanırım evet,ya da yaptığım her dengesizliği burca atmak kolay geldiğinden olabilir,bilmiyorum.

kahve falı denen olaya aşığım.çogzel yani bence.böyle umutlu umutlu ne çıktı lan haha diyip şapa oturmanın keyfi seni seviyorum diyince eyvallah saol diyen bi hödüğün hissettirdikleri kadar acımasız oluyo ya,evet seviyorum ben bu duyguyu.

kendimi anlamış değilim,ama kendimi çözdüm.son 1 yıl içinde.sebeplerini bilmesem de neye ne tepki verceğimi kestirip ona göre davranabiliyorum.hayatımda bunu bana yapabilen tek insan var o da ceren.başkası da yapmasın zaten.

çabuk etkilenir çabuk soğurum.uç noktalardayım.ortası yok,ya aşık olurum ya nefret ederim,hoşlanmam.ya çabuk unuturum ya hiç unutmam.böyle de bi durum yani.

zayıf noktam bıyık.ağacın bıyığı olsa o bile yakışıklı gelebilir,öyle.ne göz ne gülüş ne cart ne curt.çirkin erkek yoktur bıyıksız erkek vardır.

hayatım boyunca tahammül edemeyeceğim tek şey var.babamın ilgisini paylaşamam ben.o başka.herkesin baba sevgisinden daha öte.babam sevgilim aşkım kardeşim arkadaşım.her şey.anlatamayacağım kadar her şey.mırmır diyince hayat durur,ötesi yok.bi gün bana karışmayacak diye çok korkuyorum ayrıca.

(mergizle ortak derdimiz olarak direk onun yazdığı maddeyi kopyalıyorum,daha güzel anlatılmaz bu.)
''dahi anlamındaki de'ler, bağlaç anlamındaki ki'leri ve soru edatı olan mi'leri ayrı yazamayan insanlara, ister yaşı başı büyük olsun, ister üniversite mezunu olsun "salak" gözüyle bakarım. isterse genetik mühendisliği ya da okulu dereceyle bitirsin hiç ilgilendirmez. 3'ü de ayrı lan işte. adam olup da öğreneydin! ''

Bi Küçük Prens'im var benim.başucu kitabım.hiç bi şeye değişmeyeceğim cinsten.hani bambaşka,böyle üzülürsün okursun mutlu olursun o kursun öyle bi şey.dokundurtmam kimseye.gider yeni bi küçük prens alırım ama,bendekine dokundurtmam,öyle.onu böyle bazı ultra gerizekalı kızlar ''ay küçük prens yeeaa lavv yuu bana küçük prenss okuuu'' modunda söyleyince dövesim geliyo.okumayım diyorum öyle yazıları,duymayım diyorum.sinirleniyorum.geriliyorum.senin mi lan kitap sana mı yazıldı dersen haklısın.ama öyle bu.

İstanbul'a aşığım.ve hala ilk gidişimin özel bi insanla olması için çabalıyorum,gitmiyorum.

yapamadıklarıma gelince,
ölüm gibi bi fobim yok,tek kişinin ölmesi dışında olması gereken bişey gözüyle bakıyorum,bi gün olcak.ama o kişi için geçerli değil sanki bu.aklıma bu geldi ilk.derin bi korku var bu konuda,yenemediğim.

annem ''o yemek biticek'' dediğinde kaçmayı başaramıyorum ben.eve geç gelsem bu kadar ciddi bi yüz ifadesi olamaz,o kadar önemseniyo bu durum.koyuyo lan bu bana.balık balık bıktım,duy sesimi anne!

bi fotoğraf makinesi alamadım.para biriktirip biriktirip 500milyona gelince harcama yavşaklığımdan nefret ediyorum.

hem çok sevdiğim hem de içten içe ''ağzına sıçıyım lan ne kadar üzdü beni''dediğim bi insan var. şu ''çok sevdiğim'' kısmından kurtulamıyorum.

benden de bi mim gitsin,mete'ye ve merve'ye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder