10 Temmuz 2010 Cumartesi

life in cartoon motion

Ferratcım sahnede ''en kötü gününüz böyle ossun'' derken,daha ne kadar kötüsü olabilir zaten diye söyleniyodum ki,menajerinin duyup kahkaha atması uzun sürmedi.dedim annem seviyo,baya baya,hani öyle eğlensin filan diye şettik.

bu paragrafın ana konusu olaraktan,piyasada gülşenden sona en sinir olduğum sevgili ferrat abinin konserinde,yine menajer rodi ayağına sahne kenarında bulundum ya, bi kez daha anladım büyük konuşmucaksın lafını.

lolololo yapan teyzeler mi dersin,allahım ortada oyun havası oynayan apaçiler mi dersin,çocuklarının peşinden koşan amcalar mı dersin.ne kötü lan.hayatın gerçekleri tadında geçen bi gündü yani.tüm akşam biri fısıldaştı kulağımla, 'sen çevreyi sakin konserindeki gibi mi sanıyosun armut!'' diye.girişte belliydi zaten.çok kuuhulum diye almadılar da içeri,o kadın güvenlikçiler var ya,herkesin çantasına baktı da,beni elledi lan.yeminlen mutlu oldu hatun ben yavaş modundayken.

bi süre sonra ,tecavüzden tad almaya baktım tabi.
oha hayvan deme,kafamı çevirdiğim yerde tayyip fotoğrafları varken,ben mısır satan komik çocuğa çevirmeye çalıştım kafamı filan.aramızda kalsın hatta da, kuhuulluğa bok sürdürmeden dans bile ettim.bi şarkı var,duyunca böyle gözlerim dolar filan-ki o bu- mırmıra sarıldım,onlan dans ettim.zaten bi onla dans ediyorum,hayatım boyunca kimseyle dans etmedim lan başka,1 kez bile lan hem de.2.si de,değicek biri olsun diğ mi. neyse.

Annemin dönüşteki tebessümünü gördüm ya,değdi dedim lan,yerim,nasıl mutlu oldu filan :)
o değil de,

bugün hayatımın erkeğinin doğum günü.
ve kendimi zor tutuyorum,süprizlerini patlatmamak için.
bir kıpır içim ki,sorma.
bir an önce uyusak,yarın akşam olsa,
mutlu olsa
bana sarılsa.

hayat bu,
'hayat'kelimesinin anlamı bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder