25 Ekim 2009 Pazar

dişi kişilik

bazen olur ya inanmadığın o secret felsefesi hayatına bişey çıkarır da kalabalık bi yoldan yürüyen bi kız anında karşısında birini görür,bi anda çevre bulanıklaşır,sadece onula gözgöze kalır.filmlerde böyle olur ya hep işte..

o an kızın hissettiiklerinin ötesinde,kafasını çevirip çevreye umursamaz bakınma ihtiyacının o'nun göz hapsinde olmasından dolayı reddedilmesinden sonra,yapacak bişey kalmamıştır belki de.

o an kafasından geçen tüm düşünceler,tüm olanlar,tüm geçmiş,tüm gelecek,hepsi tüm 'o an ' içinde sıkışıp kalır.
özellikle bu durum yıllar sonra,yıllar öncesinin tozlarını yüzüne üfleyecek kadar acımasız çıkarsa karşına,ne sarılma özlemini durdurabilirsin,ne de içinde bulunduğun gözler himayesinin sahibi olan yüze 10 parmak görünüm kazandırma isteğini..

çelişkiler ikilemde bıraktığı an,yaşadığın-ız en güzel gün ve en kötü günün içindeki düşüncelerin en çetin savaşını verir.mutlulukların galip gelmesini istesen de kötü günlerin izlerinden kurtulamamışsındır.

bunların hepsinin aklından geçtiği sadece 2 saniye düşünme süresine sığdırdığın o yıllar,bi 'nasılsın?' ın altındaki özlemle cevapladıktan sonra farklı yönlere gittiğiniz ilk an kalbinin çarpış hızıyla birlikte göz bebeklerini suyun içinde görünen nazar boncuğuna çevirmeyi başaracaktır..

oysa ki demek istediğin tek cümle vardır,boğazında kilitlenen,ve söyleyemezsin o an..oysa ki düğümlenen düşüncelerinin,geçmişinin,ben ve sen in 1.çoğul şahısa göre çekimleyemediğin fiillerin,ve tüm çabalarnın tek bi cümlesi vardır.

'her..
''herşeyi..
''herşeyi se
..
'' herşeyi sen bok etmiştin''..



günlük yaşanılanların aksine,farklı bi deneme yazmak istedim.

bizzat kendime,rastladığım tutuşan hayallere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder