19 Ekim 2009 Pazartesi

9217


''bodrumkat pencerelerinde iyi bi' sokak suflörü iyilerin cevabını yapıştırmaya hazır beklese ne güzel olur,tam da çekingen insanların ihtiyacı olan şey''

şu içerideki oda spreyinin hep ben yazmaya başlarken fısladığını farkettim.
ben ne zaman buraya oturup hmm desem,parmaklarımla klavyeyi buluşturup aşk yaşamalarına izin versem,içeriden hşş der gibi bi ses gelip ödümü -her seferinde-patlatmaya yetiyo.

konu bu değilken,yine bi fıslamayla nerelere geldim hulan.

yaratıcılık sınırlarını zorlayan düşünce sistemimin ellerinden öperim.şu an hala aklından binbir türlü fikir geçiyo ya,en güzel beyin egzersizi bu yahu.tek bi konu yerleştir,fikirler dönsün dursun.başka konu yok çünkü,üstünde egzersiz yapılmasına onay verdiğin kadar önemli başka bi şey yok,evet.

bunu okuyanların aklından ne geçicek acaba onu merak ettim şuan ?
nitekim hiç sanmıyorum ki aklınıza benim aklımdan geçen konunun ve fikirlerinin silueti yansısın.empati olsa,neyse diyebilirim ama sanal empati filan boş işler bunlar,ondan eminim ki düşündüğün,düşündüğüm değil.

en üstteki cümleyle alakası olmayan bu durumda,bu düşüncenin sürekli aklımda olmasından ötürü,endişe,paranoya ve bilimum diğer psikolojik aşamalarda bunları yok etmeye yönelik bana bi işaret verse biri,bi cümle söylese de gitse-beni rahatlatıcak- ne güzel olur.

uykusuzluk zamanlarımda dilediğim -hulan kesin uzaylılar var,gelip beni kaçırsalar da şu geceyi saçmasapan geçirmesek,eğlensek filan gibi normal olmayan fikirlerin(evet her uyuyamadığımda bu gelir aklıma) devamı olan bi fikir de bu heralde.suflör değil de hani,odanın herhangi biyerinden çıkıp 'yok lan öyle bişey sen napıyosun böyle paranoya filan armutluk yapma yolunda herşey' dese,vallahi rahatlıcam hulan.

yine geri sar,yine sar-hoş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder