27 Ocak 2010 Çarşamba

kebikeç

cuplumbaamın yeşil evindeki,kaçamak tırnak izli duvarına tırmanmak için bi çizik daha atmasını izlemekten hoşlanıyorum.
kafamda kesin bişeyler vardır takılan,çıkmaz yoldan yol yaratmaya çalışıyorumdur da,o arada iyi gidiyordur o ses.

bu sabah(en azından benim için sabah),şuan 'hayal' seviyesinde olan birşeyin gerçekleştiği düşü görerek uyanmamın getirisidir ki,gözlerimi açtığımda odamı toz pembe görmem,yatağımı bulut hissetmem..

rüya günlüğümü bir kebikeç koruyadursun,gülümsemek gibi en güzel ilacı en fazla kullandığım yer rüyalarım olarak kalsın.

ötesinde uyandığımda insanların sinsi davranışlarını anlamamazlıktan gelmek beni gerçekten yoruyor.
biliyorum o cümlelerin altında söylemek istediklerini,lanet olsun ki anlayabilecek kadar büyüdüm ben o sözleri,sen hala diyorsun ki ben iyi birisiyim aslında.

dışarı karşı korur görünen tavırlar beni en çok yıpratanlar.şu adam sana zarar vercek dikkat et diyen bünyeler zarar veriyo hep.
insanları tanıyamıyosun diyenler kendilerini tanıtarak başlıyo işe..
yavaş yavaş..

blog.
iyi ki insan değilsin.
insan kelimesinin içi boşlaşmışken.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder